En çok izlenen videolar

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

06.03.2015 Cuma (2. Gün)
Oturum-5: "Değişen İnsan-Mekan İlişkileri, Kent ve Birey"
Moderatör: Ali Rüzgar-Mimarlık Vakfı YK Sekreteri
Bildiri: Ali Akay-Prof. Dr./MSGSÜ-Sosyoloji
Değerlendirme:
Emre Zeytinoğlu-Yrd. Doç. Dr./MSGSÜ
Nezih Başgelen-Arkeolog-Yayıncı/Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Tartışma: ...

Oturum-6: "Mimarlık ve Estetik Kültür, Etkileşim Araçları ve Etik"...
Moderatör: Eser Yağcı-Yrd. Doç. Dr./MSGSÜ/ MO İst. BK Şb. YK Üyesi
Bildiri: Meriç Öner-Araştırma ve Program Yöneticisi-SALT
Değerlendirme:
Belkıs Uluoğlu-Prof. Dr./İTÜ-Mimarlık
Oğuz Haşlakoğlu-Doç. Dr./İTÜ-Mimarlık/GSB-Sanat Felsefesi
Tartışma: ...

Oturum-7: "Planlamada Katılım ve Kamu Yararı"
Moderatör: Asuman Türkün-Prof. Dr./YTÜ-Şehir Planlama
Bildiri: Sezai Göksu-Prof. Dr./Dokuz Eylül Ü.-Şehir Planlama
Değerlendirme:
Cihan B. Uzunçarşılı-Bağımsız Araştırmacı/Kent Hareketleri
Yaşar Adnan Adanalı-Araştırmacı/Şehirci
Tartışma: ...

Oturum-8: "Planlama Kurumunun Çoklu Hukuk Ortamı"
Moderatör: Akın Atauz-Şehirci, Bölge Plancısı
Bildiri: Feridun Duyguluer-Öğr. Gör./ODTÜ/Eski BB TAU Genel Müdürü
Değerlendirme:
İclal Dinçer-Prof. Dr./YTÜ-Şehir Planlama
Tayfun Kahraman-Şehir Plancıları Odası İstanbul Şb. Başkanı
Yıldız Uysal-Y.Müh. Mimar/ Mimarlar Odası İst. BK Şb.
Tartışma: ...

Oturum-9: "Türkiye Mimarlık Eğitimi Politikasına Doğru"
Kaynaklar...
Moderatör: Doğan Hasol-Dr./Y. Müh. Mimar
Bildiri: Bülend Tuna-Mimarlar Odası Mimarlık Akreditasyon Kurulu Üyesi
Değerlendirme:
Neslihan Dostoğlu-Prof. Dr./İKÜ-Mimarlık
Boğaçhan Dündaralp-Mimar
Tonguç Akış-Yrd.Doç. Dr./İYTE-Mimarlık
Tartışma: ...

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

Meslektaşlarımızın, mesleki birikimlerini ve deneyimlerini paylaştığı "Cumartesi Buluşmaları – Mimarlar Deneyimlerini Paylaşıyor" başlıklı söyleşilerimiz yeniden başladı.

2009 yılının ocak ayından başlayarak üç yıl boyunca sürdürdüğümüz programımız, bu kez ilk olarak Doğan Hasol'u konuk etti. Mimarlık ve Kent Şenliği'nin ilk etkinliği olan söyleşi, 1 Ekim günü saat 16.00'da Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde gerçekleşti.

Doğan Hasol 1937'de doğdu. 1956'da Galatasaray Lisesi'ni, 1961'de İTÜ Mimarlık Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre aynı fakültede asistanlık yaptı. 1961'de daha öğrenciyken Mimarlık ve Sanat dergisini çıkaran gruba katıldı.1965-66'da Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin sekreter üyeliğini,1966-69 arasında da odanın dergisi Mimarlık'ın yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurullarında görev aldı.1968'de bir grup arkadaşıyla birlikte, yapı alanında bir bilgi merkezi olan Yapı-Endüstri Merkezi'nin kuruluşunu gerçekleştirdi. YEM'in üyesi olduğu Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği'nin (UICB) 1989 ve 1992'de üçer yıllık dönemler için başkanlığına seçildi. Başkanlığı sona ererken kendisine UICB Genel Kurulu kararıyla onursal üyelik verildi.Yapı-Endüstri Merkezi'nin başında olduğu 41 yıllık süre içinde, YEM'in bilgi merkezi işlevi doğrultusunda Yapı dergisinin yanı sıra, başta Yapı Kataloğu olmak üzere mesleki kataloglar ve mimarlık kitaplarının yayımlanmasına, kurslar, konferanslar, seminerler, sergiler düzenlenmesine, YEM Kitabevi'nin ve Sanal Mimarlık Müzesi'nin kurulmasına öncülük etti. 1978'den itibaren Yapı Fuarlarının gerçekleşmesini sağladı. Yayın etkinlikleriyle, Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin 1994-95 dönemi Basın-Yayın Ödülü'nü kazandı.Serbest mimarlık çalışmalarını eşi A. Hayzuran Hasol ve kızı Ayşe Hasol Erktin ile birlikte kurdukları HAS Mimarlık grubu içinde sürdürmektedir (Bkz. www.hasmimarlik.com.tr). Bu kapsamda eşi ile birlikte, yapı dalında, Mimarlar Odası'nın 1990 Ulusal Mimarlık Ödülü'ne değer görülmüştür. Katıldığı bazı yarışmalarda ödül ve mansiyon kazanmış, ulusal yarışmaların yanı sıra, Ağa Han Mimarlık Ödülü, World Architecture Festival (WAF) ve Archiprix International gibi uluslararası yarışmalarda jüri üyeliği yapmıştır.İlk baskısı 1975 yılında çıkan ve 12 kez basılan Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü ile, daha sonra yayımlanan İngilizce-Fransızca-Türkçe ve İngilizce-Türkçe-İngilizce mimarlık ve yapı sözlükleri önemli kaynak yayınlar olmuştur. İngilizce-Fransızca-İngilizce olarak hazırladığı bir sözlük de Fransız yayınevi Le Moniteur tarafından Architecture et Bâtiment / Architecture and Building adı altında 1997'de Paris'te yayımlanmıştır. Hasol'un ayrıca, Yağma Var!, Her Şeyin Mimarı Var, Mimarî İzlenimler, Galatasaray'da Düşler/Gerçekler, Anılar Kuşlar Gibidir, Mimarlık Cep Sözlüğü, Mimarlar Dik Durur! ve Aferin Desinler Diye... adlı kitapları ve dergilerde, gazetelerde yayımlanmış çok sayıda mesleki makalesi bulunmaktadır.Hasol, 1990-96 arasında Galatasaray Spor Kulübü yönetiminde ikinci başkan olarak görev almış, 1997′den sonra Cumhuriyet gazetesinde haftalık spor yazıları yayımlanmıştır. Bütün yazıları www.doganhasol.net adresli kişisel web sitesinde toplanmıştır.2002-04 arasında İMSAD İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nde, 2004-05 döneminde Mimarlık Vakfı'nda, 2009-11 arasında da İstanbul Serbest Mimarlar Derneği'nde başkan olarak görev almıştır.Kendisine 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nce "fahri doktor", 1999'da Yıldız Teknik Üniversitesi'nce, 2012′de İstanbul Kültür Üniversitesi'nce "onursal doktor" unvanı, 2000'de Mimarlar Odası'nca, 2014′te İstanbul Serbest Mimarlar Derneği'nce "Mesleğe Katkı Başarı Ödülü", 2007'de de Beykent Üniversitesi'nce "Mimarlık Onur Ödülü", 2015′te Sign of the City Awards "Jüri Onur Ödülü" verilmiştir.

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

"Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkiye'de Mimari Koruma Kültürü" konferans dizisi 25 Şubat Cumartesi günü, Arkeolog Nezih BAŞGELEN'in "Erken Cumhuriyet Döneminde İstanbul'da Arkeoloji Ve Koruma" başlıklı sunumuyla sona erecek.

Konferans dizimizin son konuşmacısı Arkeolog Nezih Başgelen, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında İstanbul'da kent içinde yapılan kazı ve koruma çalışmalarını anlatarak, günümüzde Yenikapı Kazıları ile gündemimize giren kent arkeolojisi kültürünün ilk adımlarını ortaya koyacak.

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

⁣Eski Eser Yapılarda Restorasyon Uygulamaları Semineri VII

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 2. B.K.B. Temsilciliği, 1 Mart 2018 tarihinde Orman Yüksek Mühendisi Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı ve Mimarlar Odası Genel Başkanı Mimar Eyüp Muhcu’nun katılımıyla “Kanal İstanbul” konulu panel-forum etkinliği düzenledi.

Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezinde düzenlenen panel-forum, saat 18’de başladı.

MimaristTV
13 Görüntülenme · 3 yıl önce

MimaristTV
12 Görüntülenme · 3 yıl önce

07.03.2015 Cumartesi (3. Gün)
Oturum-10: "Mimarlık ve Devrim"
Moderatör: Güven Arif Sargın-Prof. Dr./ODTÜ-Mimarlık
Bildiri: Ali Cengizkan-Prof. Dr./ODTÜ-Mimarlık
Değerlendirme: Bülent Batuman-Doç. Dr./Bilkent Ü-Mimarlık
H. Murat Günaydın-Prof. Dr./İTÜ-Mimarlık
Tartışma: ...

Oturum-11: "Yeni Toplumcu Mimar/lık"
Moderatör: Bülent Batuman-Doç. Dr./Bilkent Ü-Mimarlık
Bildiri: Murat Uluğ-Yrd. Doç. Dr.- Mimarlık
Değerlendirme: Zuhal Ulusoy-Prof. Dr./Kadir Has Ü-Mimarlık
Güven Arif Sargın-Prof. Dr./ODTÜ-Mimarlık
Sinan Omacan-Mimarlar Odası İstanbul BK Şb. YK Üyesi
Tartışma: ...

Oturum-12: "Mimarlıktan Bilişime, Bilişimden Mimarlığa Bakışlar"
Moderatör: Arif Şentek-Mimarlar Derneği 1927 YK Başkanı
Bildiri: Yüksel Demir-Doç. Dr./İTÜ-Mimarlık/GSB Başkanı
Selim Balcısoy-Doç. Dr./Sabancı Ü.-Bilişim
Değerlendirme: Sema Alaçam-Yrd. Doç. Dr./İTÜ-Mimarlık
Tartışma: ...

Kapanış Oturumu: "Mimarlık Semineri 2015 Değerlendirme"
Moderatör: Ruşen Keleş-Prof. Dr./AÜ-SBF
Konuşmacılar: Danışmanlar
Moderatörler (*)
Tartışma: ...

MimaristTV
12 Görüntülenme · 3 yıl önce

31 Mart 2018
Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları Derneği
Eski Eser Yapılarda Restorasyon Uygulamaları Semineri VIII

MimaristTV
12 Görüntülenme · 3 yıl önce

⁣Gezi’yi lekelemeye yönelik beyhude çabalarınızı reddediyoruz!

Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umududur.

Ülkemizin toplum, kent ve demokrasi tarihinin en parlak ve onurlu sayfalarından biri olan ve anayasal bir zeminde, meşru olarak gerçekleştiği daha önce verilen yargı kararlarıyla tescil edilen Gezi Direnişi, hukuka ve gerçeğe aykırı bir iddianameyle karalanmaya, temel hak talepleri suç unsuru gibi gösterilmeye, barışçıl direnişin, tarihsel ve meşru gerçekliği çarpıtılmaya ve Gezi yeniden yargılanmaya çalışılmaktadır.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından geçtiğimiz hafta kabul edilen, hiçbir somut delile dayanmayan, tamamen komplo teorilerinden ilhamla yazılmış akıldışı bir iddianameyle Gezi’nin tarihi yeniden yazılmak isteniyor.

Gezi’yi lekelemeye yönelik beyhude çabalarınızı reddediyoruz! Çünkü Gezi’yi biz yaşadık, biliyoruz! Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük ve adalet umududur.

Bir kez daha açıkça söyleyelim: Gezi, ülkemizin toplumsal tarihinin en parlak ve onurlu sayfasıdır. Çaresizce iddia ettiğiniz gibi içeriden veya dışarıdan bir şefi, reisi, yönlendiricisi, talimat vereni, tepe örgütü, finansörü yoktur! Gezi Direnişi’ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz.

2013 yılının Haziran ayından beri sistemli bir şekilde sürdürülen bu algı dayatmalarına toplum ve kamuoyu tarafından itibar edilmediği gibi, Gezi Direnişi’nin demokratik hak ve ifade özgürlüğü çerçevesinde son derece meşru ve anayasal bir zeminde gerçekleştiği daha önce verilen yargı kararlarıyla da tescil edilmiştir.

Ancak tüm bu gerçeklere rağmen, 16 kişinin ağırlaştırılmış müebbet ve bir dizi ek ceza istemiyle yargılanıyor olmaları, ülkemizde yargı erkinin siyasal iktidarın bekasını korumakla görevli bir birime dönüştüğünü gösteren son örnek olmuştur.

Çok iyi biliyoruz ki, barış talep eden akademisyenlerin terör faaliyeti kapsamında yargılanıp cezalandırılmaları; mesleki ve anayasal görevlerini icra eden avukatların seslerini kısmak için akıl almaz suçlamalarla hapsedilmeleri; gerçeğin peşine düşen gazetecilerin delilsiz, mesnetsiz iddialarla terörist ilan edilmeleri, iktidarın muhalif fikirlere ve seslere karşı düşmanlığından ve yürüttüğü yanlış politikaların toplum nezdinde yarattığı derin rahatsızlığın farkında olmasından kaynaklanmaktadır.

Tam da bu nedenledir ki, Gezi sürecine dair asıl hesap vermesi gerekenler, bu iddianamede Davacı ve Mağdur sıfatlarıyla yer almaktadırlar. Onlarca arkadaşımızın ölümüne, onlarcasının gözlerini kaybetmesine, binlercesinin yaralanmasına sebep olan akıl almaz polis şiddetinin emirlerini verenler, bu şiddeti uygulayanları koruyup kollayanlardır Gezi’nin gerçek sanıkları.

Kendi yurttaşlarının yurdun dört bir yanından barışçıl eylemlerle haykırdıkları haklı ve meşru taleplerine kulak vermek yerine; devletin adalet mekanizmasını, bu demokratik talepleri bastırmak ve toplumun bir kesiminden düşman yaratmak için kullanmak isteyenlerdir Gezi’nin gerçek sanıkları.

Evrensel hukuk normlarını tersyüz eden, asgari hukuki normları dahi gözetmeyen, “anlaşılmıştır”, “değerlendirilmiştir”, “kıymetlendirilmiştir” gibi ifadelerle hiç bir somut delil ortaya koyamayan iddianameden;

Kırılan araba camlarını bir bir sayanların, orantısız polis şiddetiyle kaybettiğimiz canlarımızı görmezden geldikleri “anlaşılmaktadır.”

Zarar gören çöp konteynerleri eksiksiz kayda geçirilirken, görevli polislerce nişan alınarak atılan gaz fişekleri yüzünden gözünü kaybeden onlarca arkadaşımızın görmezden gelindiği “anlaşılmaktadır.”

Bu iddianameyi yazanların, özel hayatların ifşasından başka hiçbir hukuki iddiaya dayanak oluşturmayan telefon tapelerini sayfalarca peş peşe dizmelerinden, hukuk dışı bazı amaçlara hizmet etmeyi amaçladıkları “anlaşılmaktadır.”

Bu iddianameyi yazanların sadece geçmişi lekelemeyi değil, ortak geleceğimizi de karartmayı hedefledikleri “anlaşılmaktadır.”

Asıl üzücü olan ise, içerdiği tamamen dayanaksız, hayal ürünü iddialarla tam bir hukuk garabeti olan bu sözde iddianamenin, toplum nezdinde zaten güvenilirliğini kaybetmiş olan adalet mekanizmasının itibarını bir kere daha yerle bir etmesi.

Arıcılık haritasından ülkeyi bölme planları çıkartan; parkta toplanan gençlere poğaça, sandviç gönderilmesinden finansörlük icat eden; Antalya’ya tatile gelen turistlerden dış güçler yaratan; Gezi Parkı’nda görevli polislere çiçek vermeyi hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs olarak yorumlayan bu iddianame, şüpheli olarak hedef aldığı kişilerin özgürlüğünü tutuklayarak rehin almış ve ağırlaştırılmış müebbetle tehdit ediyor olmasaydı, komik olarak nitelenebilirdi. Ancak tüm ciddiyetiyle bu iddialara gereken cevabı vermek tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor.

Unutmayalım ki burada yargılanmak istenen bu 16 kişi şahsında, ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımızdır.

Bu anlamda, siyasi iktidarı desteklemek için kendi yarattıkları yalan dünyasında her türlü akıl dışı habere, iftira ve karalama gayretine girişenlere karşı, tüm yurttaşlarımızı bu 657 sayfalık iddianameyi bizzat okumaya davet ediyoruz.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi bu iddianameyi 4 Mart 2019’da kabul etmiş, ilk duruşma için de 24-25 Haziran 2019 tarihlerini göstermiştir. Bu akıl ve hukuk dışı iddianame derhal geri çekilmeli, iddianamede görüldüğü üzere somut hiçbir delil olmadığı halde kurgu ithamlarla tutuklu yargılanan Mehmet Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu derhal serbest bırakılmalıdır.

Biz Taksim Dayanışması olarak; 2012 yılının Şubat ayında ilk toplantımızı yaptığımız andaki taleplerimizin de, Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesildiği ve çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de, gencecik çocuklarımıza kıyan polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da, parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük,demokrasi ve insanca yaşam için direnen milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasında durmaya devam edeceğiz.

Polisiyle, yargısıyla, medyasıyla hakikati baskılayıp tarihi yeniden yazmaya çalışanlara inat, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, gücünü Gezi’nin eşitlikçi, özgürlükçü ve barışçıl birlikteliğinden alacaktır. Milyonları da yargılasanız, bu gerçeği yok edemeyeceksiniz.

Gezi Direnişi’ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz.

TAKSİM DAYANIŞMASI

MimaristTV
11 Görüntülenme · 3 yıl önce

⁣Berlin Mimarlar Odası ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin birlikte düzenlediği “Berlin’de Konut Yapımı. Kim Kimin İçin İnşaat Yapıyor?” başlıklı serginin açılış töreni Karaköy Binası’nda yapıldı.



23 proje ile Berlin’deki konut mimarisi hakkında çok yönlü ve yaratıcı çözümlerin gösterildiği serginin açılış konuşmasını Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı C. Sami Yılmaztürk yaptı.



Yılmaztürk’ün ardından Berlin Mimarlar Odası Başkanı Christine Edmaier söz aldı.



Sergiyi takiben 13 Mayıs Cumartesi günü 14.00’da; Olaf Bartels/mimari yazar, Hülya Ertaş/mimar-yazar, Prof. Dr. Deniz İncedayı/ Mimarlar Odası MYK Üyesi, UIA 2. Bölge Başkanı ve Öğr. Gör. Dr. İnci Olgun’un /Mimar, MSGSÜ konuşmacı olarak katılacağı bir sempozyum düzenlendi. Türkiyeli ve Alman meslektaşlar arasında fikir alışverişinin sağlanacağı sempozyum mimarist.tv’den canlı yayınlandı. Etkinliğin kaydını mimarist.tv’den izlemek mümkün.



Sergi 3 Haziran 2017 tarihine dek Mimarlar Odası Karaköy Binası’nda görülebilir.




10. sayfadasınız. Toplam sayfa sayısı 11